League Of Legends Dereceli Rehberi:
Bölüm 1

Eminim ki LoL oynayan birçoğumuzun aklından “neden elmas, ustalık, şampiyonluk derecesine çıkamıyorum?” benzeri sorular geçmiştir.

Sizin için hazırladığımız dereceli rehberinde bu soruları cevaplamaya çalışacağız. Bu sorunun cevabı genellikle o kişinin direkt olarak iyi veya kötü oynamasıyla ilgili olsa da, dolaylı olarak etkileyen birtakım faktörler de var. Bunlardan bazıları ise, rekabete dayanan her spor veya aktivitede olduğu gibi, işin zihinsel kısmında yatıyor.

Bu yazı, bu başlık altında bir seri halinde devamını getireceğim yazılardan ilki olacak, umuyorum ki siz okurlar için bolca faydası olur.

Dilerseniz başlayalım.

Ne zaman dereceli oyuna girmeliyim ?

Bu sorunun cevabı aslında kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor, böylece de mutlak bir doğruyu veya yanlışı bu soru adına tanımlamak oldukça güç.

Daha doğru bir yaklaşım olarak şöyle diyebiliriz:

Dereceli oyun oynacağınız zamanı, oyuna en çok konsantre olabileceğiniz zamanda seçmeniz yararlı olacaktır.

Geçmiş oyun tecrübelerimden gördüğüm, benzer durumlar oyuncular için oyunun devamını ve takibini zorlaştırmıştı, bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse;

• Oyun süresi içerisinde ekran başından kalkmanıza neden olabilecek herhangi bir etken (Genelde sırf o işe yetişebilmek için oyunu bitirmede acele etmeye neden olabiliyor.)
• Doğru beslenme/Açlık
• Sağlık problemleri (Karın ağrısı, baş ağrısı vs.)
• Yorgunluk
• Ertelenen bir meşguliyet (Proje,ödev, iş..)

  İlk durumu şöyle bir senaryo ile özetleyebiliriz:

• Evde tek başınasın, dışarıdan yemek sipariş ettin ve en geç 30-35 dakika içerisinde sevgili kurye sizin kapı zilinizi çalacak,

     Diyelim siz rakibinizi 20 dakika içerisinde yenebileceğinizi düşündünüz fakat takımınızdaki ormancı Jarvan 22. dakikada ısrarla çağırdığı Baron savaşında Çarp’ı kaçırdı, dolayısıyla da oyun uzadı.

Oyun başlayalı yarım saat olmuş ve yine Jarvan, bu sefer akıllıca davranıp takımınıza oyunu kazandıracak bir savaşı başlatmak üzere, itemlerinden aldığı koşu hızıyla birlikte rakip takımın üzerine hücum ediyor, bir de ne mi olsun?

Kapı ziliniz çalıyor, kapıya gidiyorsunuz, geri bilgisayara doğru koştuğunuzda bir bakıyorsunuz ki bütün takımınızın ekranı siyah beyaza bürünmüş, sizin karakteriniz ise boş şekilde uzaklara bakıyor, yüzünde ise hafif bir hayal kırıklığı, sanki birazdan “BOZGUN” yazısının geleceğini tahmin eder gibi…

Aynı oyun, aynı senaryoda eğer kapıya bakma zorunluluğunuz olmasaydı, belki de oyunu kaybetmeyebilirdiniz.

Bu yüzden, yemek örneği bir yana, oyuna girmeden önce şöyle bir düşünün “Acaba bu oyun süresi zarfında koltuktan kalkmam gerekecek mi?”

Siz başkalarına benzemeyin, aslanlar gibi yarım saatinizi bekleyin, twitchte sevdiğiniz bir yayını seyredin ya da netflixte yeni gelen güzel bir dizinin ilk bölümünü seyredin, afiyetle yemeği yedikten sonra da tok karın ile zevkle dereceli oyununuza girin ve sonuç:  

GG!